Sosyal Medya :
logo
BİR MARKA NE ZAMAN GÜÇLÜDÜR

BİR MARKA NE ZAMAN GÜÇLÜDÜR

Logo büyük olunca mı?

Kâr rekoru kırınca mı?

Hayır.

Bir marka, ancak insanı hatırladığında güçlüdür.

Ama bugün:

Markalar büyüyor, insanlar küçülüyor.

Kurumlar sistem kuruyor, vicdan susuyor.

Ve bizler, içinden geçilmesi gereken zorlu bir çağın tanıklarıyız:

Gösterişin, statünün, etiketin insana galip geldiği bir çağ.

İnsan olmak, prestij sahibi olmaya yeniliyor.

Duygular, “verimlilik” uğruna eziliyor.

İnsanı yaşatmak değil, satın almak hedef oluyor.

Birçok kurum, tazminat ödememek için çalışanına iftira atıyor.

Bir ömrün emeğini “dosya kaydı”yla kirletiyor.

Sonra da, “İstersen sen ayrıl, iz bırakmayalım” diyerek onuru pazarlık masasına koyuyor.

Oysa bir çalışan sadece bir personel değil, bir sistemin nabzıdır.

Ve o nabız kırılmışsa, hiçbir performans raporu gerçeği gösteremez.

Elbette, her çalışan da masum değil:

Hak arayıp hiç sorumluluk almayan,

Aidiyet yerine fırsat kollayanlar da var.

Çünkü hak sadece bilenin değil, hak edebilenindir.

Bu çağda “insan odaklı marka danışmanlığı” bir hizmet değil, bir direniştir.

Yapay zekânın yükseldiği, evden çalışmanın yalnızlığı artırdığı, kurum içi iletişimin çöktüğü bir dünyada

İnsanı yeniden sisteme çağırmaktır.

Markanın içindeki gerçek insan sesini bulmaktır.

Çalışana sadece iş değil, anlam vermektir.

Kurumu sadece verimli değil, vicdanlı hale getirmektir.

Verim ölçülür. Güven hissedilir.

Performans yazılır. İnsan olmak yaşanır.

Esma Erkmen / Educaryo Eğitim Direktörü